İkinci mesleğimin başlangıç yeri olan Kadıköy Vatan Hastanesine gelmeden önce birinci mesleğimin son yedi yılında bu yeni görevime hazırlanırcasına, adeta staj yapar gibi çalıştım. Buna rağmen insan, olayın içine düştüğünde işlerin hiç de kitapların yazdığı gibi olmadığını anlıyor. Başlangıçtaki en büyük şansım bu işin duayeni olan Dr. Azmi OFLUOĞLU ile beraber olmaktı. Anlattığı her şeyi kafama ve not defterime dikkatlice kaydediyordum. O tarihin en büyük ve en lüks hastanesinin açılışını yaparken basın “rüya gibi bir hastane” diyordu. Başhekim Prof. Dr. Metin Yağcı ve beraberindeki hekim kadrosuyla yıllarca başarılara imza attık.
Hastanenin hekim dışındaki kadrosunu yönetmek benim için çok kolaydı. Önemli olan sağlık hizmetini kaliteli vermek ve bunu her geçen gün daha da geliştirmek için Başhekim ve Hastane Müdürü görev tanımlarındaki işleri harmanlayan bir şefin (patron) her an müdahaleye hazır olmasının gerekliliği idi. Bu koordinasyon yaklaşık yirmi yıl devam etti. Burası benim ilk çocuğumdu. Sonra çocuklar çoğaldı ama ben hepsinin ismini biliyorum…
